Selin Arslanhan Memiş
TEPAV
04/03/2015
1. Bilim ve teknolojideki gelişmeler ile inovasyona dayalı stratejiler, gerek ülke gerekse şirket seviyesinde verimlilik artışının ve rekabetin temel unsurları haline gelmiştir. Büyümenin en önemli belirleyicilerinden biri teknolojik değişimle birlikte artan verimlilik olup, yeni teknolojilerin odağı da verimlilik artışı ve küresel meselelere çözüm üretmektir. Geçtiğimiz yıl Avustralya Brisbane G20 Liderler Zirvesi’nde küresel ekonomiyi gelecek 5 yıl içinde yüzde 2,1 oranında büyütme hedefi benimsenmiştir. Bu kapsamda bilim ve teknoloji, gerek büyüme oranlarına katkısı, gerekse enerji, gıda güvenliği, iklim değişikliğine çözümler ile sürdürülebilir büyüme etkisi nedeniyle G20 gündemi için son derece önemlidir.
Yusuf Işık
16/03/2015
Onbeş yıl önce 1999’da oluşturulan ve ilk aşamalarında dünya ekonomisinin öne çıkan belirli konularını maliye bakanları ve merkez bankası başkanları düzeyinde ele alıp daha çok teknik ağırlıklı çözümler üzerine ortak çalışmalar yaparak yola çıkan G-20 olgusu ve süreci 2008 yılından itibaren yeni ve farklı bir önem kazandı. Dünyadaki ekonomik kriz ya da büyük durgunluk ivedi olarak sıkı bir işbirliği ve yer yer eşgüdümü gerektiriyordu. Küreselleşmenin hızla arttığı bir dünya ekonomisinde krizden bu tür bir işbirliği olmaksızın çıkılmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu nedenle 2008’de Washington’da G 20, devlet ya da hükümet başkanları düzeyinde toplandı ve ondan sonra da her yıl zirve düzeyinde toplanılması kararlaştırıldı...
Tristram Sainsbury
Lowy Institute
30/01/2015
"This issue of the G20 Monitor reflects on the state of the G20 at the end of 2014, and offers suggestions for the path forward during Turkey’s 2015 G20 Presidency.
My paper identifies ambitious policy pursuits that will define a successful 2015 Presidency. There are also papers outlining the perspectives on the state of the G20 from participants in the Think20, the outreach grouping of professional G20 observers drawn from academia and think tanks that contributes to the G20 through analysis, ideas, and commentary."
Feride İnan & Güneş Aşık
TEPAV
30/12/2014
"The past few decades have been marked by the increasing integration and interconnectedness of the global economy, driven by trade-liberalizing policies, the removal of controls previously imposed on capital, and technological progress. The new global order is also characterized by the rise of emerging economies markets as significant global players, which has in turn reinforced the degree of global interconnectedness between all countries. The far-reaching global impact of the 2008 crisis, which began after the meltdown of the US subprime mortgage market, points to the breadth and depth of global connections and to the blurred boundaries between domestic and global economic affairs..."
Fatih Özatay, PhD
TEPAV
09/12/2014
"The global financial crisis caused sharp output and employment losses in most of the advanced- and emerging-market economies, and triggered an intense discussion on how to achieve financial stability and design an optimal financial architecture to minimize the risk of occurrence of such a financial crisis once more. Obviously, this debate has focused on preventive measures and looks into “before” a financial crisis..."
Güven Sak, PhD.
TEPAV
31/12/2013
"As the global economy continues to recover from the worst and most widespread economic crisis in recent decades, governments around the world face numerous challenges, of the most significant of which is unemployment. According to the World Bank’s World Development Report 2013 22 million jobs have been lost globally since the beginning of the crisis. The same report notes that 600 million jobs need to be created over the next fifteen years to sustain current employment rates..."
Sarp Kalkan
TEPAV
31/12/2013
"The G20 leaders called for global action at the London summit (April 2009) by saying ‘We face the greatest challenge to the world economy in modern times; a crisis which has deepened since we last met, which affects the lives of women, men, and children in every country, and which all countries must join together to resolve. A global crisis requires a global solution.’ Since then I have been asking myself two questions: Are global solutions only required in times of global crisis? And, without a crisis agenda in the upcoming period, will the G20 become obsolete?
24/07/2013
Araştırmacılar G-20 üyesi ekonomilerdeki eşitsizliği ve bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması için izlenen politikaları değerlendirdi.
ANKARA – Bu yıl Rusya’nın dönem başkanı olduğu G-20 çalışmaları kapsamında üye ülkelerden sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin oluşturduğu Sivil-20 Grubu, bir raporla üye ülkelerin ekonomik eşitsizliğe karşı ortaya koyduğu politikaları değerlendirdi. Güçlü büyüme için önerilerin de yer aldığı raporun Türkiye’ye ilişkin bölümü, TEPAV tarafından hazırlandı.
“Güçlü, Sürdürülebilir, Dengeli ve Kapsayıcı Büyüme İçin Sivil 20-Önerileri (Civil-20 Proposals for Strong, Sustainable, Balanced and Inclusive Growth) başlıklı rapor, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın desteğinde Rusya’dan National Research University Higher School of Economics, Kanada’dan G20 Research Group at the University of Toronto ve Rusya’dan International Organizations Research Institute liderliğinde farklı ülkelerden araştırmacılar tarafından hazırlandı. Çalışma G-20 ülkelerindeki karar alıcılariçin bir dizi öneride bulunuyor ve üye ülkelerdeki ekonomik eşitsizliklerin giderilmesine yönelik politika tartışmalarına katkı sağlamayı amaçlıyor.
20/10/2009
TEPAV " 'Washington Mutabakatı'ndan 'İstanbul Kararları'na: Nereye doğru gidiyoruz?" başlıklı bir Politika Notu yayımladı.
ANKARA- TEPAV yayımladığı ‘Washington Mutabakatı’ndan ‘İstanbul Kararları’na: Nereye doğru gidiyoruz?” başlıklı Politika Notu’nda, İstanbul Kararları’nın hem küresel sistemin geleceği hem de Türkiye’nin yeni küresel sistemdeki yeri açısından son derece önemli olduğunu açıkladı.
TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ve Ekonomi Politikaları Analisti Esen Çağlar tarafından hazırlanan Not’ta İstanbul Kararları’nın dünyamızın gördüğü ilk küresel iktisadi krizin, Dünya Bankası ve IMF’nin çalışma biçimini ve yaklaşımını kalıcı bir biçimde değiştirmekte olduğunun altını çizdiğine dikkat çekildi.